avrasya-anketi-1

Madde: 11 Cumhurbaşkanı ve TBMM Seçimlerinin Yenilenmesi

“Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.

Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.

Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder. Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır.”

Madde : 12 Cumhurbaşkanının Olağanüstü Hal İlân Etmesi

“Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hâl ilan edebilir.

Olağanüstü hal ilanı kararı verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.

87638_656x369

Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.”

Yukarıdaki taslağa göre bir Cumhurbaşkanı bir kez seçildikten sonra 3 defa garanti, isterse ömür boyu seçilebilir. Yardımcılarını da sülâlesinden seçerek hanedanlık bile kurabilir.

ÇÜNKÜ 11. MADDE BU HİNLİKLERE CEVAZ VEREN BOŞLUKLARLA DOLU VE BENCE BUNLAR ÖZELLİKLE KONMUŞ…

Cumhurbaşkanı seçilen kişi ikinci döneminin tamamlanmasına birkaç ay kala seçimlerin yenilenmesi kararı alabilir. Bu anayasa taslağında buna engel yok. Yani herhangi bir gerekçe göstermesine gerek yok.

Mevcut anayasa Cumhurbaşkanına, seçimlerden sonra eğer 45 gün içinde yeni hükümet kurulamıyorsa, seçimleri yenileme hakkı tanımıştır.

BU YENİ TASLAKTA İSE HİÇBİR GEREKÇE GÖSTERMESİNE GEREK OLMAKSIZIN SEÇİMLERİ YENİLEME HAKKI GETİRİLMİŞTİR.

“Efendim, Cumhurbaşkanı seçimleri yenileme kararı alabilir ama TBMM seçimlerinin de yenilenmesi zorunluluğu var, dolayısıyla seçilip gelmiş, seçilmek için masraf etmiş milletvekilleri daha zamanları varken böyle bir seçim istemezler. Yani bu madde TBMM ile Cumhurbaşkanının ellerinde karşılıklı bir koz olması amacıyla taslağa konuldu” mealinde laf salatası yapan EVETçi gafiller; kusura bakmayın ama halt ediyorsunuz!

anket-1

Yahu, Cumhurbaşkanı seçim kararı alacak da, Cumhurbaşkanının tek tek belirlediği milletvekilleri ona karşı çıkacak ha!

Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakan Davutoğlu ile anlaşmazlığa düştü ve bir hareketiyle düşük profilli Binali Yıldırım Başbakan oluverdi. Sizce bu demokrasinin bir gereği miydi, yoksa birilerinin dayatmasının getirdiği bir zorunluluk muydu?

Şimdi hâlâ teorik olarak parlamenter sistemle yönetiliyoruz. Gerçi onun da her türlü boşluğundan, zayıf noktalarından o kadar yararlandılar, o kadar çok zedelediler, yozlaştırıp, itibarsızlaştırdılar ki, şu anki sisteme ne isim verilir doğrusu bilmiyorum.

Bir düşünün parlamenter sistemi kuşa çevirip, istediği formata sokanlar, böyle yetkileri ellerine geçirseler neler yapmazlar?

Tabi, şu da denebilir:

“Seçilmiş Cumhurbaşkanının ikinci dönem seçileceğini kim garanti ediyor? Rakipleri çok çalışsın, onlar seçilsin”

Doğru, ne demezsin!

Sen devletin tüm olanaklarını kullanacaksın, binlerce araçlık filolar, lüks uçaklar, katrilyonlarca liralık bütçeler emrine amade olacak, sen de “Toplu Açılışlar” ayağından il il gezip propagandanı yapacaksın. Cumhurbaşkanı olduğun için vali, belediye başkanı ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları her türlü kolaylığı sağlayacak, önünde el pençe divan duracak. Okullar tatil edilip, öğrenciler miting alanına getirilecek. Kamu personelinin mitinge katılması zorunlu kılınacak. Belediye otobüsleri bedava olacak. Miting alanında bedava nevale dağıtılacak…

orc_7105

Öte yandan muhalefeti susturmak için de tüm olanaklarını kullanacaksın. Konuşma yapacağı alan, meydan ya da salon vermemek için bin dereden su getireceksin. Bahane bulmada Guinness Rekorlar Kitabı’na girecek yaratıcılık düzeyine ulaşacaksın. Afişlerini, dövizlerini indireceksin. Gözünün üstünde kaşın var diyerek muhalefete mensup yazarları, öğretim üyelerini, gencecik çocukları, şehit babalarını, siyasetçileri, yazdığı bir yazıdan, bir tweetten, bir sözünden, bir eleştirisinden ya da tipini beğenmediğinden dolayı tutuklayacaksın. Katil militanlarını, trollerini üzerinlerine salıp insanları sırf sana muhalif diye, sırf seni ve zihniyetini sevmiyor diye hapislere tıkacaksın. Sonra da ekranda yalama gazetecilerin karşısına geçip, en demokrat, en insancıl, en dost canlısı, en vatansever pozlarını takınıp demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden, eşit şartlarda yapılacak seçimlerden dem vuracaksın.

Pehhh!!!

Haa, seçimlerdeki güvenlik de ayrı bir konu. Tüm muhalefet partileri seçim sonuçlarının gerçeği yansıtması için ayrı ayrı seçim sonuçları değerlendirme ofisleri kurmasalar ne gibi sonuçlarla karşılaşacağımızı Allah bilir!

Şimdi bir düşünün bu koşullar altında “Efendim, muhalefet de çalışsın, seçimleri kazansın, ya da Cumhurbaşkanlığını alsın” demek bu hayatta karşılaşabileceğiniz en büyük UCUBElerden biri değil de nedir? Ne kadar şansınız olabilir ki?

YANİ SÖZÜN ÖZÜ BU TASLAK SEÇİLEN BİR CUMHURBAŞKANINA HANEDANLIK KURMA FIRSATI VERİYOR…

Gelelim 12. Maddeye…

 

Yani Cumhurbaşkanına OHAL yetkisi tanınmasına…

Cumhurbaşkanı 12. maddede sayılan nedenlerden dolayı OHAL ilan edebilir. Bunun TBMM’de görüşülmesi, uzatılması, ya da kaldırılması Cumhurbaşkanının TBMM’de grubu bulunan çoğunluğun Genel Başkanı olması nedeniyle hiçbir anlam ifade etmemektedir.

abidik_gubidik_adamlar_basbakan_oluyor_h59590_bbc31

Cumhurbaşkanı sonsuza kadar ülkeyi OHAL şartlarında yönetebilir. Her türlü temel hak ve hürriyetlerimizi kısıtlayan kararnamelerle canının istediğini yapabilir.

BEN BUNLARI HER SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANININ YAPACAĞINI İDDİA ETMİYORUM. BEN DİYORUM Kİ, BU TASLAK BÖYLE BOŞLUKLARLA DOLU. KÖTÜ NİYETLİ BİRİ İSTEDİĞİ HER ŞEYİ YAPABİLİR. DEMOKRASİNİN EN KÜÇÜK BİR EMNİYET SÜBABI KALMADIĞI İÇİN BUNA NE ENGEL OLACAK ONU SORUYORUM.

HANGİ KANUN MADDESİ BUNA ENGEL OLACAK?

O NEDENLE BEN DE TÜM KALBİMLE HAYIR DİYORUM!

VE BENCE HAYIR DEMEK ÜLKESİNİ SEVEN TÜM VATANSEVERLERİN GÖREVİDİR…

Uğur GÖRGÜLÜ
9 Nisan 2017 – Gaziantep