Dinî bir terim olan ve Kur’an’da da geçen “Cihad” kelimesi, İslâm âleminde ve Müslüman olmayanlar tarafından üzerinde en çok konuşulan, tartışılan, yanlış veya eksik olarak anlaşılan önemli bir kelimedir. Arapça ‘’cehd‘’ kökünden türemiş olan cihad kelimesi, güçlüğe ve meşakkate katlanmak, gayret etmek, bir işi yapabilmek için bütün imkânları kullanmak anlamlarındadır.
Kur’an ve hadislerde, Allah yolunda her türlü çaba ve mücadeleyi ve bu arada gerekiyorsa savaşı da anlam kapsamına alan bu terim, aynı zamanda:
- Dini öğrenmeyi,
- Dinin emir ve yasaklarına uymayı,
- Haram ve günahlara karşı kişinin nefsi ile mücadele etmeyi,
- İslâm’ın bilinmesi, tanınması, yaşanması ve yücelmesi için çalışmayı da ifade eder.
Ama uygulamada anlam katmanlarından sadece biri olan ‘’gerekiyorsa savaşma‘’ anlamı, “harp ya da savaş” şekline dönüştürülerek anlamı kaydırılmış, İslâm içi ve dışı çevrelerde cihad kavramı bu haliyle diğer anlamlarının önüne geçirilmiştir.
İslâm’da aslında sertlik ve zorlama olmadığı 2/256 no.lu ayette ‘’Dinde zorlama yoktur‘’ mesajı ile açıkça verildiği halde, İslâm’ı ve Kur’an’ı yeterince anlayamayan ya da bilerek saptıran Radikal İslamcı çevreler (Aslında bunlara İslâmcı demek yanlış: Bunlar dinî bir şemsiye altına giren, emperyalizmin uşakları, piyonları olan, onların amaçları için mücadele eden satın alınmış, paralı lejyonerlerden oluşan terör odaklarıdır) cihad kavramını tamamen saptırarak, günahsız insanların vahşice katledilmesi eylemlerine dayanak dahi yapmışlardır.
İslâm dışı çevreler de, şiddete dayalı eylemleri karşı propaganda malzemesi yapmışlar ve Müslümanların farklı inanışlara karşı cihad emri ile bir ‘’kutsal savaş‘’ açtığını iddia etmişlerdir.
Allah’ın bu tür düşünenlere ve iddia edenlere en güzel cevabı, Peygamberimize dini nasıl tebliğ etmesi gerektiğini belirten şu ayettir:
‘’Öğüt vermek, onlarla güzel mücadele etmek, onlara güzel söz söylemek gerekir: Hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. ‘’ ( 16/125 )
Sonuç olarak cihadı üç kısımda değerlendirmek mümkündür:
- İslâm’ı anlatarak ve bizzat yaşayarak tebliğ etmek. Düşmanlar tarafından saldırı yapıldığında ve savaş açıldığında gerekeni yapmak.
- Allah’a itaat konusunda sabırlı ve kararlı olmak, nefisle mücadele etmek.
- Şeytanın hile ve tuzaklarına karşı koymak.
Görüldüğü gibi cihad kavramı aslında “savaşma” eylemini ancak savunma amaçlı olarak, kendisine bir saldırı yapıldığında gündemine almaktadır. Dinci katillerin bu kavrama dört elle sarılması boşa değildir. Emevî ekolünün tarih boyunca uyguladığı zulüm dolu yönetimlere dayanak olması için asıl anlamı yok edilerek, “savaşma, kafa kesme, ciğer yeme” gibi mânâlar eklenen, “Allah yolunda cihadın faziletleri” gibi kılıflarla parlatılan cihad sözcüğü, İslâm’ı yayma bahanesiyle işlenen cinayetlerin en büyük destekçisi haline getirilmiştir.
Cihad sözcüğü, tıpkı “kader” gibi tıpkı “namaz” gibi içi boşaltılarak dini istismar eden teröristlerin işlerine gelen anlamlarla doldurdukları, aynı akıbete uğramış, insanlara aslında bambaşka mesajlar veren Kur’anî bir kavramdır.
Derleyen : Uğur GÖRGÜLÜ
30 Eylül 2014 – Ceyhan
Not: Bu yazının hazırlanmasında:
- Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından ‘’ DİNİ KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ ‘’
- Forum Yayınları’ndan Hikmet Selçuk’un ‘’ SEVGİ KAVRAMI ‘’ isimli eseri
- Hürriyet Yayınları’ndan Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün ‘’ KUR’AN’I KERİM ANSİKLOPEDİSİ ‘’
- Pınar Yayınlarından Recep Aykan’ın ‘’ KELİME VE KONULARINA GÖRE ALFABETİK KUR’AN FİHRİSTİ “ isimli eserlerden yararlanılmıştır.