İnşaat Mühendisliğinin Tarihi

 

ilkcag-1İnşaat mühendisliği bildiğimiz kadarıyla en eski mühendislik disiplinidir. İnşaat mühendisliğinin başlangıcını ya da ne zaman ortaya çıktığını tam olarak belirlemek oldukça zor olmakla birlikte, inşaat mühendisliğinin tarihi, insanoğlunun bu planetteki tarihinin adeta bir aynası gibidir.

Tespit edilebilen en erken uygulamaların MÖ 4000 ilâ 2000 yılları arasında Antik Mısır’da ve Mezopotamya’da (Antik Irak), insanoğlunun göçebeliği terk ettiği ve böylece sığınacağı bir yere ihtiyaç duyduğu anlarda görüldüğü tahmin edilmektedir. Tekerleğin bulunması ve deniz seyahatlerinin gelişmesiyle ulaştırma sektörü de gittikçe önem kazanmaya işte bu yıllarda başlamıştı. Modern çağlara kadar inşaat mühendisliği ile mimarlık arasında çok belirgin bir fark yoktu ve mimar ve mühendis terimleri asıl olarak aynı kişiyi gösteren ve alternatifli olarak kullanılan bir tabirdi.

ilkcag-2Mısır Piramitleri (MÖ 2700-2500 civarı) büyük çaplı yapıların belki de ilk örneği olarak değerlendirilebilir. Yaklaşık MÖ 2550 yıllarında “IMHOTEP”, ilk belgelenmiş mühendis, Saqqara Necropolis’te Firavun Djoser için basamaklı bir piramit inşa etti. İlk mühendisimiz, basit aletler ve matematikle günümüze kadar dayanan bir eser oluşturdu. Onun mühendislik bilimine en büyük katkısı şekillendirilmiş, biçimlendirilmiş taşlarla yapı sanatını keşfetmesi olmuştu. Onu takip edenler beceri ve hayal güçlerini kullanarak mühendisliği daha yüksek boyutlara taşıdılar.

İnşaat Mühendisliğinin Kısa Eğitsel ve Kurumsal Tarihi

İnşaat Mühendisliği terimi ilk kez 18. Yüzyılda askeri mühendisliğin zıddı olarak üretildi. (Civil Engineering) İlk mühendislik okulu “Ulusal Köprü ve Otoyollar Okulu” adıyla Fransa’da 1747’de açıldı. Alanında uzmanlaşan ilk inşaat mühendisi, Eddystone Denizfeneri’ni inşaa eden JOHN SMEATON idi.

ilkcag-31818’de, ilk mühendislik derneği, “İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ENSTİTÜSÜ” Londra’da kuruldu ve 1820’de mühendis Thomas Telford ilk başkanı oldu. Enstitü 1828 yılında inşaat mühendisliğini resmen bir meslek olarak tanıyan bir “Kraliyet İmtiyaznamesi” aldı.

İmtiyaznamede şunlar yazıyordu:

“İnşaat mühendisliği fiziksel ve bilimsel prensiplerin uygulamasıdır ve onun tarihi de tarih boyunca fizik ve matematik alanındaki ilerlemelere paralel olarak gelişmiştir. İnşaat mühendisliği birçok farklı alt disiplinleri olan çok geniş kapsamlı bir meslektir. Ve yapı bilgisi, malzeme bilgisi, coğrafya, jeoloji, zemin, hidroloji, çevre, mekanik ve diğer alanlarla ilgilidir.”

ABD’de inşaat mühendisliği eğitimi veren ilk özel okul 1819’da Yüzbaşı Alden Partridge tarafından  kurulan Norwich Üniversite’sidir. Bu alandaki ilk derece 1835 yılında Rensselaer Polytechnic Enstitüsü tarafından verilmiştir. İlk kez bir kadın mühendis mezun eden üniversite Cornell Üniversitesi’dir ve 1905 yılında Nora Stanton Blatch inşaat mühendisi ünvanıyla çalışma hayatına atılmıştır.

taskislaOsmanlı İmparatorluğu bu anlamda çok gerilerde kalmamıştır. 1773 yılında Sultan III. Mustafa zamanında Batılı anlamda ilk mühendislik eğitimi veren kurum “Hendesehâne” adıyla İstanbul’da açılmış ve 1776’da “Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyûn” (Deniz Mühendishanesi) adını almıştır. Üniversitenin ilk binaları Haliç Tersaneleridir. Ardından 1795 yılında “Mühendishâne-i Berr-i Hümâyûn” (Kara Mühendishanesi) kurulmuştur.

Sivil mühendis yetiştirmek amacıyla kurulan ilk okul ise Mühendis Mekteb-i Alisi’dir. 1884’te kurulmuş olan Hendese-i Mülkiye Mektebi’nin yeniden örgütlenmesiyle 1909 yılında kurulmuştur. Bu okula 1928 yılında Yüksek Mühendis Mektebi, 1941 yılında Yüksek Mühendis Okulu ve 1944 yılında da İstanbul Teknik Üniversitesi adı verilmiştir. Bilindiği gibi, bu kurum Türkiye’deki sivil mühendisliğin temelini kurmuş ve bugün faaliyet göstermekte olan birçok mühendislik fakültesinin de kuruluşunda önemli katkılar yapmıştır.

İnşaat Mühendisliği Neyle Uğraşır?

Aslında genel anlamda inşaat mühendisliği fen ile sanatın arasında yer alan bilim dallarından biridir ve bu bilim dalı herhangi bir özel konuya dair gerçeklikler ya da genel ilkelerin toplamından oluşur. Sanat da bu genel prensiplerin pratiğe uygulanmasıyla uğraşır.

289165İnşaat Mühendisliği bilimi bize konstrüksiyon ve mekaniğin genel prensiplerini verirken aynı zamanda da bir yapının her bir parçasının maruz kalacağı gerilmeleri , her birine verilecek boyutu ve proporsiyonu, gerilmelere maruz kalınırken parçaların zarar görmeyeceği şekilde, belirlemeyi öğretir.

İnşaat Mühendisliği sanatı da bu prensiplerin çok farklı amaçlı yapılara tatbikine ve uygulamada ortaya çıkan birçok beklenmedik durumu gidermek için gereken değişikliklere ve o ilkelerin akılcı kullanımlarına dayanır.

İnşaat mühendisliği genel olarak bina, yol, köprü, baraj, su temini ve arıtma tesisleri gibi yapıların yapım, onarım, tasarım ve planlamasıyla ilgilenir ve geniş bir alt disiplin yelpazesine sahiptir. İnşaat mühendisliğinin ana dalları yapı, geoteknik, çevre, ulaşım, ölçme, su temini ve arıtma sistemleri, tünel, deprem, malzeme ve kıyı olarak sayılabilir.

İnşaat Mühendisliğinin Tanımı

İnsan yaşamı, doğada yerleşim çerçevesinde kültürel ve ekonomik faaliyetler ile bunların alt ve bağlantı yapılarının sağlanması çabalarına yöneliktir. Tüm bunların inşaat (tesisler) ile ilgili tasarım ve yapımı inşaat mühendisi ve mimarın görevidir. Böylece amacı ve aracı insan olan inşaat mühendisi doğa, yapı ve insan arasında uyum sağlamakla yükümlüdür.

constructionMühendislik, insanları örgütleme, yönetme, doğadaki malzeme ve gücü kontrol etme sanatıdır” der ABD Mühendisler Birliği.

İnşaat Mühendisliğinin Sorumluluk Alanları

Basitçe söylemek gerekirse, bir inşaat mühendisinin ana sorumlulukları, bir yapıyı planlamak, tasarlamak ve bunu yaparken de her açıdan analiz etmektir. İnşaat sırasında da yapının projesine uygun yapılıp yapılmadığının düzenli bir şekilde kontrol edilmesi ve gerekiyorsa planlarda değişikliklerin yapılmasını organize etmektir. İnşaat mühendisi inşaatın uygun maliyetli ve istenen emniyette yapıldığından emin olmalıdır. İnşaat mühendisi, halkın mutluluğu, sağlığı ve güvenliğini kalıcı kılan eserler meydana getirmelidir.

İnşaat mühendisliği mesleği doğal kaynakların ne denli sınırlı olduğu gerçeğinin ve kaynak kullanımındaki “sosyal eşitlik” ihtiyacının da bilincinde olmak zorundadır. Doğaya en az tahribatı verecek, yerüstü ve yeraltı kaynakları en optimum düzeyde kullanacak özellikte plânlamalar yapmalıdır.

insaat-muhendisligi-hakkinda-bilgiİnşaat mühendisliği projeleri, hükümetin çıkardığı yasa ve yönetmeliklere uygun olmalı, öngörülen kullanım koşullarını sağlayacak şekilde,  rüzgâr veya deprem yüklerine karşı dayanımı şartnameler çerçevesinde hesaplanmalıdır. Ayrıca, minimum bakım onarım gerektirecek işlevsellikte ve aynı zamanda da ekonomik olmalıdır.

Sonuç Olarak;

İnşaat mühendisliği oldukça “heyecan verici” bir meslektir, zira gün sonunda yaptığın her neyse, bu bir köprü, yüksek katlı bina, metro istasyonu ya da arıtma tesisi olabilir, işinin sonucunu görebilirsin. Projelendirdiğin bir mühendislik ürününün gün be gün önünde yükseldiğini, şekillendiğini görmek kadar bir mühendisi gururlandıran, haz veren başkaca bir şey yoktur sanırım…

 

Derleyen: Uğur GÖRGÜLÜ

30 Mart 2015 – Erciş