Kafa kesen, kadınları kırbaçlayan, ellerini bağladıkları, dizüstü çöktürdükleri ya da yüzükoyun yatırdıkları savunmasız insanları kurşunlayarak öldüren, kestiği kafaların önünde poz veren, öldürdüğü adamın ciğerini yiyen ruh hastası manyakları dehşetle izleyemeyen var mıdır? Peki, bu vahşeti İslâm adına gerçekleştirenlerin aslında bu sapkınlıkları için Kur’an’ı referans aldıklarını biliyor muydunuz?
Ya bu durumu görüp, inançları farklı olanlara karşı canice katliam uygulamanın Kur’anî bir emir, yani İslâm dininin ta kendisi olduğunu söyleyenlere karşı, “Müslümanların” moda savunması ne biliyor musunuz?
“Ama onlar gerçek İslâm’ı temsil etmiyorlar…”
Peki tamam da o zaman kim temsil ediyor? 56 “İslâm ülkesi(?!) ” içinde Kur’an öğretisini en iyi hayata geçiren ülke hangisi?
El-cevap:
HİÇBİRİ!
Peki kardeşim nerede bu “GERÇEK İSLÂM?”
El-cevap:
GAK GUK, KEM KÜM, AMA YANİ ŞEY İŞTE….
İslâm dünyasına bir bakın: Dünyanın en geri, yobaz, cahil insan sürülerinin kol gezdiği riyakârlık ve omurgasızlığın sıradanlaştığı her yanından pislik akan, tüm kaynakları Batı tarafından sömürülen, iğneden ipliğe her ihtiyacını dışarıdan ithal eden, bilim ve sanat adına hiçbir şey üretmeyen, sabahtan akşama camilerde yat kalk yaparak ömrünü tüketen insan israfı milyonların yaşadığı sözde ülkeler değil mi bunlar?
Halkı fakirlik içinde ezilirken hepsinin tepesinde, milyarlarca dolarlık servetlerini nereye harcayacağını bilmeyen sultanlar, krallar yok mu? Hani sosyal adalet, hani “komşun açken sen tok yatmayacaksın” ilkesi?
Ya Kur’an’dan referans alınan şeriata ne demeli? Din polislerinin insanları zorla namaza gönderdiği, kılmayanı kırbaçladığı şeriat kanunları Kur’an menşeili değilse kim uyduruyor o zaman? Hani nerede kaldı “Dinde zorlama yoktur” ayeti?
Erkekle kadını yan yana görmeye bile tahammül edemeyen, hocasına telefon etti diye bir üniversite öğrencisi kızı kırbaçlatan bunu neye, hangi kurallara göre yapıyor?
“Evrensel Din İslâm”da sonsuz mutluluğu bulmak mümkünse o zaman neden milyonlarca Müslüman Batı ülkelerine kaçmak için fırsat kolluyor ve “gâvur” İngiltere’de, Fransa’da, İskandinav ülkelerinde yaşamayı seçiyor?
Batı hıristiyan olduğu için eğer “Kâfirse”, İslâm’ın ışığı ile aydınlanan, sabah akşam kafasını secdeden kaldırmayan dini bütün Müslümanlarımız neden bulduğu ilk fırsatta kapağı Batı ülkelerine atıyor o zaman kardeşim?
Ensest ilişkilerin, oğlancılığın, sübyancılığın, cariye ve köle pazarlamanın fetvalarla içine sokulduğu DİN hangisi? İSLÂM değil mi? Batı’da böyle bir şey var mı?
Bakın, Selefî Şeyh Nasır el Ömer ne diyor: “Silâhlı mücahitler, namahrem mücahit(!) kadınlar bulamıyorlarsa, o zaman kendi mahremleri (anneleri, kızkardeşleri, kızları, teyzeleri, halaları…vb) ile evlilik akdi kıysınlar…”
Yuhhh artık ya!
Bunu din adına söylüyor aşağılık sefil pislik!
Peki, neye dayanarak bu kadar rahatça böyle fetvalar veriyor? Kur’an’a, hadislere!
56 İslâm ülkesinin hangisi bundan farklı? Hiçbiri!
Dünya kültür mirası tarihi eserleri “put” diye kırıp döken acımasız geri zekâlı köpek sürüsü İslâm’ın emri olarak bunu yapmıyor mu?
Taliban da aynısını yapıyor, Boka Haram da…
Domuz bağı ile insanlara akla hayale gelmeyen işkenceler yapan katillerin de dayanağı Kur’an değil mi?
Üzerlerine bombalar bağlayarak yüzlerce insanın ölümüne neden olan beyin özürlü dangalaklar bunu Kur’an’ın emirlerini yerine getirdikleri için yaptıklarına gönülden inanmıyorlar mı? Hatta genç bir intihar bombacısının cinsel organının bulunduğu yeri sağlama aldığını gören bir diğeri nedenini sorduğunda “Cennet’e girdiğimde aletim sağlam olsun ki, hurilerle cinsel ilişkiye rahat gireyim” sapık düşüncesine nereden sahip oluyor dersiniz? Birileri ona Kur’an’dan örnekler vererek, kâfirleri öldürme yolunda şehit olduğu taktirde(!) doğrudan Cennet’e gideceği saçmalığını aşılamıyor mu?
Bugün İslâm kanla, cinayetle, kafa kesmeyle, ciğer yemekle özdeşleşmiştir ve “Hayır bunlar gerçek İslâm’ı temsil etmiyorlar” lafının altını dolduracak elle tutulur aksi örnek İslâm dünyasında YOKTUR!
“İlim Çin’de olsa bile gidip öğreneceksin” diyen bir dinin kutsal kitabı “Ikra (=Oku)” emriyle başlarken İslâm yaftalı ülkelerde hiçbir bilimsel araştırma, hiçbir icat YOKTUR! İslâm ülkelerinde okumak değil sâdece NAMAZ KILMAK ve SORU SORMAMAK MAKBÛLDÜR.
Sen istediğin kadar “İslâm barış, kardeşlik ve hoşgörü” dinidir de, “Huzur İslâm’dadır” yalanıyla insanları kandırdığını zannet, Batı’nın gördüğü sadece kafa kesen, ciğer yiyen sapıklardır. Hiçbir İslâm ülkesinde bunun aksini ispatlayacak bir hareket, bir tutum, cılız bir iki itiraz haricinde ciddi bir tepki YOKTUR!
Ekranlara çıkıp istediğin kadar “İslâm kadına çok değer verir” diye böbürlen, Batı’nın gördüğü kadınları çukura sokup taşlayarak öldüren, kırbaçlayan, köle ya da cariye olarak alıp satan, kapkara örtülerin içine sokup evlere hapseden, onlara hiçbir hak tanımayan sözde İslâm ülkeleridir. Her gün birkaç kadının “namusumu temizledim” bahanesiyle vahşice öldürüldüğü ülkemizde mahkemelerin “ne yapsam da katilleri aklasam ya da cezasını en aza çeksem” diye çaba sarfetmeleri “%99.5’u Müslüman(?!)” olan Türkiye’de kadına ne kadar değer verildiğini açıkça göstermektedir.
İslâm âlimlerinin, hocaların, müftülerin, şeyhlerin İslâm’ı öven tüm lafları HAVADADIR, PALAVRADIR. Hiçbir inandırıcılığı yoktur. Çünkü uygulamadaki İslâm’la, bu sözlerin en ufak bir ortak noktası YOKTUR!
Bir zamanlar SSCB’nin uygulamalarını göstererek “Komünizm işte böyle insanlara eziyet eden bir yönetim biçimidir” diye eleştirenlere “Ama SSCB’de gerçekten komünizm uygulanmıyor ki” saçmalığında tepki gösterenler gibi bugün de İslâm’ın aslında bizzat kendisinin gericilik ve yobazlığın, Allah düşmanlığının, insan düşmanlığının, bilim, sanat ve kültür düşmanlığının kaynağı olduğunu iddia eden Batı’ya sözde İslâm’ı savunduğunu zanneden bir kısım zevat aynı mantıkla cevap veriyor:
“Ama bunlar gerçek İslâm’ı temsil etmiyorlar ki!”
İYİ DE KARDEŞİM O ZAMAN YANIT VER: 56 İSLÂM ÜLKESİ İÇİNDE İSLÂM’I EN İYİ KİM TEMSİL EDİYOR?
Almanya’da, Fransa’da, ABD’de üniversitelerde Kur’an’ın bilim adamları tarafından incelendiğini biliyor muydunuz? Ya Kur’an’ın evrensel boyutta zamandan bağımsız olarak insanlığın kurtuluşu için getirdiği yenilikler, öğütler ve emirleri tek tek tespit ederek, Tanrısal vahyin diğer kitaplarıyla kıyasladıklarını ve binlerce ciltlik tezler hazırladıklarını?
Nereden bileceksiniz ki! Aslında normal olanı, bu incelemelerin İslâm ülkesi yaftalı ülkelerde yapılması değil mi? Ama bırakın “bilimsel incelemeyi” bugün İslâm ülkelerinde “okuma” eylemi bile yasak!
Sen sadece sabah akşam yat kalk, kafayı poşetle, ortada manifaturacı dükkânı gibi rengârenk kumaşlara dolanıp dolaş, Ramazan’da 30 gün “aç dur”, sakal uzatıp, her lafa “İnşallah, maşaallah”la başla, hayvan boğazlayıp kavurma bayramında ziftlen! İşte senin için din bu!
Ama 10 yaşındaki kızı 70 yaşındaki adamın koynuna sokmakta hiçbir beis görme!
5 tane kadını imam nikâhıyla karı diye almayı dinen “CAİZ(!)” bul!
Anasının bacağından tahrik olacak kadar sapık bir anlayışı DİNEN makûl gör!
Devletin malını talan et, trilyonlarca liralık servet edin, ama 50 metreye devasa camiler inşa et!
GSMH’nın %85’ini %5’lik kodaman takımı yesin, sen o ülkenin “%99.5’u Müslüman” diye gerim gerim gerin. Sevgili Hocamız Yaşar Nuri ÖZTÜRK’ün dediği gibi “Yahu buçuğunu bulamazsın, buçuğunu”!!!
Kur’an’ı bilimsel bir gözle değerlendiren Almanya, Kur’an’ın getirdiği ve insan ruhunun tekâmülünü sağlayacak, yaşamını daha üst düzeylere çıkaracak kavramları belirlemiş ve Dünya’daki tüm ülkelerin bu umdelerin ne kadarını içselleştirdikleri, ne kadar hayata geçirdiklerini titizlikle ve “OBJEKTİF OLARAK” incelemiş ve sıkı durun ortaya nasıl bir sonuç çıkmış biliyor musunuz?
Kur’anî değerleri en çok hayatına sokan ülke YENİ ZELANDA olmuş…
İkinci sırada BALTIK ÜLKELERİ geliyormuş ve sonrasında diğer Avrupa ülkeleri…
Nüfus kâğıdında “Müslüman” yazan Türkiye 136, Suudi Arabistan 206. sıradaymış…
KUR’ANÎ DEĞERLERİ, KAVRAMLARI VE EMİRLERİ HAYATINA SOKAN VE TİTİZLİKLE UYGULAYAN BATI DÜNYASI OLDUĞU İÇİN BUGÜN BATI, DÜNYA’NIN EFENDİSİDİR. İSLÂM LAFI SADECE ADINDA OLAN SÖZDE İSLÂM ÜLKELERİ İSE MEZARLIKLARDA ÖLÜLERİN ARDINDAN KUR’AN SURELERİYLE GAZEL ATTIKLARI SÜRECE BATININ KÖLESİ, UŞAĞI OLMAKTAN ASLA KURTULAMAZLAR…
Uğur GÖRGÜLÜ
05 Aralık 2015 – Zugdidi (Gürcistan)
siz bunları ne haddinize söylersiniz o resımlerde gösterdikleriniz üstüne müslüman yazdınız diye müslüman mı oldu müslümanlık kalptedir gösterişle riyakarlıkla müslüman olunmaz ! inanmıyorsanız da saygı duyunuz
Afedersiniz ama Ayşe Hanım sizde biraz anlama özrü falan mı var. Yukarıdaki yazıyı okuyan biri eğer beni “İNANMAMAKLA” suçluyorsa ya IŞİD militanı katil bir ruh hastasıdır ya müslüman değil yahudidir ya da eblehin geri zekâlının önde gidenidir. Siz okuduğunuzu anladığınıza emin misiniz? Bir bakın bakalım bir tek o resim mi var? Koskoca yazıda işine gelen bir resmi cımbızlayıp o minvalde laf ebeliği yapmak, sadece İslâm düşmanlığının, Muaviye yobazlığının sonucudur ve asıl bu tip yezitler din düşmanı ve müslümanlık dışı müşriklerdir, unutmayın. Yazdıklarımda hangi husus yanlış, anlatın da görelim. Hemen klasik dinciler gibi kendiniz gibi olmayanları inanmamakla suçlamadan önce iyi düşünün, ben Kur’an’ın ana mesajını iyi anladığımı düşünüyorum, yani iğrenç dinciliğiniz, din istismarınız, bas bas bağırarak sizin gibi olmayanları dinsizlikle, inançsızlıkla suçlamanız bana sökmez!
Ayse hanim, ISID ve diger Islamci gruplar sadece Kurani ve sunneti uyguluyor, farkinda degilsiniz herhalde? Sorun Islamin uygulanmasinda, yani Islamin kendisinde. Kuran Allahin kitabiysa eger, o Allah sorunlu bir Allahtir. Adil olmayan bir Allahtir. Dusunun, Musluman olmayan milyarlarca Hindu, Budist ve digerlerini ebedi cehennemle tehdit eden bir Allah olabilir mi? Allah askina yapmayin.
Ayşe hanım ve Özcan bey ikiniz de tamamen zıt taraflarda olmanıza rağmen yazıyı ufacık dahi olsa anlamamış, tam da yazarın dediği gibi ısrarla kendi pencerenizden bakmış, ezberinizden konuşmuşsunuz. Yazıda Almanlar tarafından yapılan bir araştırmada, Kuran’dan çıkarılan ilkeleri en iyi uygulayan ülkeler batı ülkeleri olarak belirlenmiş. Şimdi; Ayşe hanım, Kuran ilkeleri en iyi batıda uygulanıyorsa hala şu cehalet dolu fotoğrafları mı savunuyorsunuz. Ya da Özcan Bey, gelişmiş ülkelerde uygulanan ilkeler zaten Kuran’ın ilkeleriyle örtüşüyorsa hala Kuran’da yazılanların safsata olduğunu mu düşünüyorsunuz. Sadece bir eleştiriydi. Saygılar.
Evet bu gun kuranı esas alan ulke yok.Rîvayetleri esas alıyor ve onları uyguluyorlar.Yani indirilen dini degil uydurulan dini uyguluyorlar.Siz bu konuda ciddi iseniz kuranı okur ve rivayetlerle (atalar dini) karşılaştırırdınız diye düşünüyorum.
Sn Ugur bey, muhteşem bir yazı. Çok çok doğru tespitler. İnanın Bu Ülkemde yaşamayı utanıyorum artık. Kahroluyorum, yapılanlara, yanlışlara. inanın ölmek istiyorum. Rabbim dogruya sevketsin bizleri inşallah. Sevgiyle kalın…
selamun aleyküm bence bir muslümanın bu dünya hayatı tamamen bir oyun dan ibaret olduğu. ve en fazla ömurü hadı 100 sene olsun . sonunds her canlı ölümü tadacak .
Bugün İslâm kanla, cinayetle, kafa kesmeyle, ciğer yemekle özdeşleşmiştir ve “Hayır bunlar gerçek İslâm’ı temsil etmiyorlar” lafının altını dolduracak elle tutulur aksi örnek İslâm dünyasında YOKTUR!
“İlim Çin’de olsa bile gidip öğreneceksin” diyen bir dinin kutsal kitabı “Ikra (=Oku)” emriyle başlarken İslâm yaftalı ülkelerde hiçbir bilimsel araştırma, hiçbir icat YOKTUR! İslâm ülkelerinde okumak değil sâdece NAMAZ KILMAK ve SORU SORMAMAK MAKBÛLDÜR.
BENCE DE MELEK HANIM, RABBİM BAŞTA SİZ OLMAK ÜZERE BU YAZIYA KATILANLARI ISLAH ETSİN, DOĞRUYA SEVKETSİN. BEN BİR MÜSLÜMANIM, BENİM ÜLKEM KALBİM VE KURAN’IM. ALLAH ÖYLE BÜYÜKTÜR Kİ KURAN’I GÖSTEREREK YAPTIKLARI ZULUMÜ MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞANLARIN DA CEZASINI VERECEKTİR. BEN BİR MÜSLÜMANIM VE YAZDIKLARINIZ GERÇEKTEN İÇİMİ ACITTI. SİZİN GİBİ NASİPSİZ İNSANLARA ACIMAK VE ÜZÜLMEKTEN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY GELMİYOR İÇİMDEN. KEŞKE BU YAZIYI KALEME ALMADAN ÖNCE PEYGAMBER EFENDİMİZİN (sav) HAYATINI VE KURAN-I KERİM MEALİNİ BİR KEZ OKUSAYDINIZ. İŞTE O ZAMAN MÜSLÜMANLIĞIN GÖRDÜKLERİNİZDEN İBARET OLMADIĞINI, HER DİN GİBİ MÜSLÜMANLIKTA DA SAPKINLARIN ÇIKABİLECEĞİNİ VE MÜSLÜMANLIĞIN BU SAPKINLAR YÜZÜNDEN BÖYLE KARARLANMASININ HAKSIZLIK OLDUĞUNU BİLİRDİNİZ.
Aslında cevap vermemek gerek bu gibi tiplere ama işte duramıyorum: Birader ben sizlerin de Kur’an’ın o sonsuz ışığından nasiplenmeniz için uğraşıyorum ama siz o pislik dolu bataklıkta debelenmeyi hâlâ din sanıyorsunuz. Ben o yüce devrimcinin hayatını, Kur’an’ın ana mesajını çok iyi anladığımı, içselleştirdiğimi bildiğim için yazıyorum bu yazıları. Çünkü uyarmak zorunda olduğumu görüyorum. Bu görevi bizim gibi Kur’an müminlerine veren de o yüce kitap! Siz ERA bana gösterin bir ülke, bir topluluk bir yer bir mahalle gösterin; gördüklerimden ibaret olmayan İslam’ı uygulayan böyle bir mahal söyleyin. Sorduğum soruya yanıt verebiliyor musunuz? HAYIR! Hangi ülkede bu tip sapkınlıklar haricinde gerçek Kur’an İslamı uygulanıyor. Hamasi laf salatası, eyyamcılık ve goygoyculuk yerine gerçeklerden bahsedelim.
merhaba ugur bey ben türkiye diyarbakır ilinde yaşıyorum yazınızı okudum bende google de gercek kuranı kerım kanunlarıyla yönetilen bir ülke aradım ama google bulamadı niye bulamadı olmadıgı için bulamadı diye tahmin ediyorum ben allaha iman ediyorum resulünede inanıyorum ama gercek ve dogru bilgiler bulamıyorum kime sorduysam hep farklı cevaplar aldım aklım karışıyor nasıl kuranı kerim okumasını bilmiyorum tabi arapca bilmiyorum türkçemealini de hiç okumadım arapca bilmiş anlamış olsaydım okurdum bütün ülkeleri insanları hep basından görüp duyuyoruz biz ne görüyorsak ona inannıyoruz ama aklın mantıgın nasıl diyim bilmiyorum her gecn gün tiskiniyoruz bu dünyadan her şeyide boşveremiyoruz ben gercek islamı öğrenmek istiyorum.
Merhaba Yahya Bey,
Samimi duygularınızı belirttiğiniz yazınız için çok teşekkürler. İnanınız bugün İslâm coğrafyasının büyük bir çoğunluğunda, gördüğü saçma sapan, ya da iğrenç uygulamalar nedeniyle, kendisine bebekliğinden beri DİN diye dayatılan şeyi sorgulayan, doğrusunu araştıran müslümanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Beni de geleneksel din anlayışından bu denli uzaklaştıran tetikleyici unsur, ağırlıklı olarak son 15 yılda din lafını ağzından düşürmeyen, ancak yüce Allah ne emretmişse tersini yapan bu aşağılık dinciler oldu. Sizi çok iyi anlıyorum, ve ancak şunu diyebilirim:
ÖNCELİKLE ŞEYH, ŞIH, HOCA, İMAM, EFENDİ HAZRETLERİ VE CEMAAT, TARİKAT, DİNİ TOPLULUKLAR V.S GİBİ KİŞİ VE YAPILANMALARDAN UZAK DURACAKSINIZ. ÇÜNKÜ DİNİ HERKES KENDİ BAKIŞ AÇISINDAN YORUMLAYACAK VE DİĞERLERİNİ KÖTÜLEYECEKTİR. YA DA BU TOPLULUKLARIN AMACI TOPLUMDA SİYASAL BİR GÜÇ OLUŞTURABİLMEK VE BU SAYEDE ZENGİNLEŞMEKTİR.
O nedenle ben hayatım boyunca bu tip miskinler tekkelerini ve Allah ile insan arasında komisyonculuk yapan din bezirganlarını kendimden ve ailemden uzak tuttum. Yüce Allah bana akıl vermiş, zekâ vermiş, kendim oturdum araştırdım. Hâlâ da sürdürüyorum, kitaplar okuyorum. Örneğin benim aydınlanmamda rahmetli Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK’ün ve Hüseyin ATAY’ın eserleri çok faydalı oldu.
Dinden nemalanan dinciler size hemen hadislerden bahsedeceklerdir. Sakın bu hataya düşmeyin. Tüm hadis kitaplarının üzerinde hemfikir olduğu ve gerçekten Hz. Muhammet’in söylediği toplasanız 300 gerçek hadis ya vardır ya yoktur. Ve bunlardan biri ne der biliyor musunuz? “Sakın benim sözlerimi kaydetmeyin. Zira bu sözler, Allah’ın indirdiği dine karşı başka bir din oluşturmanın malzemesi yapılabilir.” Tam böyle olmayabilir, ama mealen bu anlamda bir cümle. Düşünebiliyor musunuz, Allah resulü yüzyıllar ötesinden bugünleri görüp kendi sözlerinin kaydedilmesini, kutsallaştırılmasını ve kitaplaştırılmasını yasaklıyor. Zaten ilk hadis adı altındaki sözler Cenab-ı Peygamber’in vefatından 300 yıl sonra ortaya çıkmaya başlamış…
Hz. Muhammet, Kur’an öğretisiyle çelişen bir söz ASLA söylemez, o nedenle hadis adı altında insanların uydurduğu hezeyanları dinleştirerek Yahudilerin TALMUD’u benzeri kitaplar oluşturanlar DİN düşmanı müşriklerdir. Bunları ancak söyledikleri sözleri Kur’an süzgecinden geçirerek test edebilirsin.
Bu konu çok uzun, aslında şu anda aklıma gelenleri yazıyorum; ancak bu konuda da bir araştırma yapıp bir makale yazsam sanırım iyi olacak. Size son olarak çok sevdiğim bir kıssayı aktaracağım. Umarım gereken hisseyi alırsınız:
Bilge kişi ölmeden hemen önce halkını geniş bir meydanda toplar. Gerçekleri son bir kez hepsinin huzurunda dile getirmek istediğini belirtir. Halkla arasında nefis bir diyalog kurulur. Halktan biri öne çıkarak BİZE der SEVGİDEN SÖZ ET. Bilge anlatır, anlatır, anlatır. Bir diğeri BİZE AŞK’TAN EVLİLİK’TEN SÖZ ET der, anlatır. Bunu ALIŞVERİŞ HAKKINDA NE DERSİN diyen biri izler, anlatır. ÇOCUKLARDAN BAHSET derler, anlatır.
EĞİTİMDEN BAHSET derler, anlatır. ÇİFTÇİLİKTEN BAHSET derler, anlatır. ALIN TERİ, EMEK VE ADALETTEN BAHSET derler, anlatır ..
Ve daha günlük hayatın türlü sorunlarından söz etmesi istenir. Bilge hepsi hakkında hikmetli sözler söyler, anlatır, anlatır, anlatır…
Konuşmasının sonuna doğru birisi BİZE DİN’DEN BAHSET deyince Bilge şöyle cevap verir:
BAHSETTİM YA, DİNLEMEDİN Mİ ? …
Ve devam eder: Siz zamanınızı, bunlar ALLAH’ın saatleridir, bunlar bizim saatlerimizdir diye ayırabilir misiniz? Öyleyse DİN, yaşadığımız hayat ve tüm davranışlarımızdır.
Her an ALLAH’ın huzurunda olduğunun bilincinde, öylesine titiz, doğruyu gözeterek temiz bir hayat yaşamaktan daha güzel bir DİN olur mu ? ..
Bunlar kasıtlı yazılmış yazılar.tıpkı yazıda verdiği Nuri öztürk örneğinde olduğu gibi.biraz doğruları söyle sonra yalanla kafa bulandır taktiği.yaşar Nuri denen kripto da da bu vardı.evet bazı doğru şeyler yazmış.ama onlarıda vermek istediği subliminal mesajı etkili kılmak için yazmış.
Bu aralar dinciler karşı düşünce üretemedikleri ve aslında doğru olduğunu bildikleri her fikir için aynı lafın dayanılmaz çekiciliğinin altına sığınmaya başladılar: SÜBLİMİNAL MESAJ… Sorsan anlamını bile bilmez. Yahu çok merak ettim; neymiş benim ve KRİPTO(!) Yaşar Nuri’nin verdiği “Sübliminal Mesaj”?