savasa_hayir_h7057Son günlerde bakıyorum da pek muhterem tatlısu solcularının dillerine pelesenk olan tek bir slogan var:

SAVAŞA HAYIR!

Pardon? Savaş? Hangi savaş? Yoksa Suriye’deki iç savaştan mı bahsediyorsunuz? O zaman elbette savaşa hayır! Kim Müslümanın Müslümanı, Müslümandan vazgeçtim, insanın insanı sebepsiz yere öldürmesini onaylar ki!

Ama o değil!

SAVAŞ olarak adlandırdıkları Türk Güvenlik Güçlerinin kanlı terör örgütü PKK’ya karşı verdiği mücadele…

Şaşkınlık verici değil mi?

İşin diğer bir ilginç yanı da, sokak kedileri için ortalığı ayağa kaldıran enteller, solcu geçinen gizli PKK’lılar, tatlısu yumuşakçaları, kahpece şehit edilen 19-20 yaşındaki çocuklarımızı toprağa verdiğimizde gıkını çıkarmazken, tek bir üzüntü belirtisi göstermezken, onlara kurşun sıkan PKK’lı teröristler itlaf edildiğinde yeri göğü inletiyorlar. Düşünsenize askerimizin bir kedi kadar değeri yok bunların gözünde…

Hem tek laf etmiyor, hem de PKK’lı propagandistlerin “Türk Devleti şehirlerimizi yıkıyor, sivilleri öldürüyor, onlarca yaralı ve ölü var” yalanlarına dört elle sarılıp, her bulundukları ortamda bunları paylaşıyorlar! Nedendir bilmiyorum ama – bunun sebebi tarihsel bir kin, bir kuyruk acısı, bir nefret olabilir- ordu aleyhine söylenen her söze, kimin söylediğine bakmaksızın, doğruluğunu araştırmaksızın inanmak istiyorlar. Adeta kendi ordularını, kendi polislerini kötülemekten, faşist, katil, sapık ya da sadist ilan etmekten çok büyük bir zevk alıyorlar. Sizce de bu durum biraz tuhaf kaçmıyor mu?

1-491Hiçbir ülkede kendi ordusuna, kendi devletine bu denli düşman başka bir kesim yoktur sanırım…

Ancak, AKP’nin çözüm süreci hıyaneti sırasında PKK’lıların tüm şehirleri cephaneliğe çevirmesine ve 800-1000 kişilik bir grupken sayılarının neredeyse 10 bine ulaşmasına kimsenin ses çıkarttığı yok.

PKK’yı bu kadar palazlandıran, silahlı bir güç haline getiren AKAPE’ye kimse tek söz etmiyor!

Neden dersiniz? ÇÜNKÜ HIYANETİ NORMALLEŞTİRMİŞ TATLISU SOLCULARI İÇİN PKK, ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI, ÇİÇEK ÇOCUKLAR, ÜLKEYİ GÜL BAHÇESİNE ÇEVİRECEK BARIŞ ELÇİLERİ DE ONDAN!

PEKİ O ZAMAN 60 TON BOMBAYI NE YAPACAKLAR BU BARIŞ ELÇİSİ ÇİÇEK ÇOCUKLAR DİYE SORDUĞUMUZDA İSE BİZLERİ DUYMAZDAN, ANLAMAMAZLIKTAN GELENLERDEN YİNE AYNI SLOGANI DUYUYORUZ:

SAVAŞA HAYIR!

BENCE DE SAVAŞA HAYIR! AMA ÖNCE SENİN ÇİÇEK ÇOCUKLAR O BOMBALARI, DOÇKALARI, UÇAKSAVARLARI NE YAPACAKLARINI BİR ANLATIVERSİNLER!

Ha bir de hemen hergün tv ekranlarında boy gösterip, salya sümük barıştan, kardeşlikten dem vuran HDPKK’lılar var:

“TARAFLAR SİLAHLARI BIRAKSIN!”

Taraflar mı? Hangi taraflar? Bu mücadelede tek taraf var; ülkenin bağımsızlığını ve bölünmez bütünlüğünü korumak için mücadele eden TSK’nın tarafı.

SEN NE ZAMANDAN BERİ BİR TARAF SEVİYESİNE YÜKSELDİN BE HEY SÜTÜ BOZUK EŞKIYA SÜRÜSÜ?

PKK adlı vahşet ve cinayet örgütüne karşı verilen mücadeleyi SAVAŞ olarak yaftalamak, onları savaşan bir taraf olarak görmek bu ülke insanına, tarihine, güvenlik güçlerine yapılabilecek en büyük hakarettir. Bu denli büyük bir hıyaneti, kafasına huni yerine fes takmış Bakırköy’den raporlu 46’lık Kadir Mısıroğlu bile yapmamıştır…

SAVAŞ, iki ordu arasında yapılır.

İyi de TSK karşısındaki ordu nerede?

Sen kanla, cesetle, genç bedenlerle beslenen uyuşturucu ve silah kaçakçısı Ermeni mafyasını, suikastçı sadist katillerden oluşan çapulcu sürüsünü “ORDU” olarak görüyorsan, art niyetlisin demektir.

PKK denen dağ eşkıyasını “Kürt Özgürlük hareketinin Ordusu”, Apo piçini de bir Mandela yaparsan senin o kanı bozuk bölücülerden ne farkın kalır?

Savaşta bir hak gasbı vardır ve bir taraf gasbedilen haklarını geri kazanmak için mücadele eder. Bu nedenle Türk tarihinin en şanlı muharebelerinin adları, Çanakkale Savaşı’dır, İstiklâl Harbi’dir.

CmwmQ_1439466337_8408

Affedersiniz ama saflığıma verin; hangi hakkın gaspedilmiş ki savaşıyorsun(?!). Bugün Türkiye’de gerçekten hak mücadelesi vermesi gereken birileri varsa  yıllardır çocuklarını teröre kurban veren, Kürtlerin küstahlıkları, şımarıklıkları ile uğraşan, onların elektrik su paralarını ödeyen TÜRKLERDİR

Şimdi tekrar soruyorum; bu sadist katillerle yapılan mücadele sizce SAVAŞ mıdır?

Kibirli İngiliz, sadece tuvalet temizliğinde çalıştırdığı İrlandalılar için kulüp kapılarına “Siyahlar, İrlandalılar ve köpekler giremez” yazarak onları aşağıladığı için IRA’nın onurlu mücadelesini sen nasıl PKK’lı hain köpek sürüsüyle özdeşleştirir ve bu ruh hastası katillerin cinayetlerini SAVAŞ olarak görürsün?

Olsa olsa Bask Bölgesinin bağımsızlığı için mücadele eden ETA ile eşdeğer tutulabilirsin ki, İspanya’nın bu örgütle mücadelesi bile savaş olarak addedilemez. Kaldı ki bugün Batasuna adlı etnik kökenli parti yasaklıdır ve ETA, tüm EU ülkelerinde terör örgütü olarak bilinmektedir. Diğer yandan 1968 – 2011 yılları arasında yani 43 yılda terör olayları sonucu ölen insan sayısı sadece 829’dur.

PKK’nın cinayetleri ise 40bine yaklaşmıştır.

Yani PKK, senin iler tutar bir yanın yok!

BİR KEZ DAHA AÇIK SEÇİK SÖYLÜYORUM: PKK AŞAĞILIKÇA CİNAYETLER İŞLEYEN, KENDİ ASKERİNİ, KENDİ POLİSİNİ, KENDİ İNSANINI ÖLDÜREN, EMPERYALİST BATININ TAŞERONU İĞRENÇ BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR!

Dünya’da kanın, gözyaşının, ölümlerin eksik olmadığı bölgelere bir bakın; etnik temizlik, mezhepsel çatışma, din kavgaları görünümü altında hemen hepsi aslında emperyal güçlerin çıkarlarına hizmet eden ve bizatihî de sömürgeci devletler tarafından çıkarılmış felâketlerdir.

PKK da ASALA’nin görevinin sona ermesiyle sömürgeci küresel güçlerin kurduğu bir diğer Ermeni terör örgütüdür ve ASLA Kürtleri temsil etmez.

Türk Ordusu’nun terörle mücadelesini SAVAŞ olarak etiketlemek, insanların bilinçaltına, PKK’nın Kürtlerin yasal ordusu olduğu algısını yerleştirmekte ve PKK’nın TSK’nın eşdeğeri, karşılığı olduğu imajını vermektedir.

Oysa terörle mücadele SAVAŞ değil, sadece mücadeledir. Bu unutulmamalıdır.

PKK’yı, PKK’lı teröristleri haklı göstermeye çalışan SAVAŞA HAYIR’cı tatlısu solcularının bu tutumu bu ülkeye ve insanına yapılan en büyük HIYANETLERDEN BİRİDİR.

İnsan ölümlerine elbette HAYIR!

Ama önce pusu kuran, yolları tuzaklayan, askerine, polisine kurşun sıkan PKK’lı kalleş teröristlerin şehirlere sakladığı tüm silah ve mühimmatı güvenlik güçlerine teslim etmesi, cinayet işleyenlerin TCK’nun ilgili maddeleri gereğince cezalandırılması ön şarttır. Bundan asla taviz verilmemelidir.

Ondan sonra Kürt kökenli vatandaşlarımızın tüm haklı istemleri masaya yatırılıp konuşulabilir.

Şimdi SAVAŞA HAYIR slogancılarına sormak gerek:

SAVAŞ bu kadar hafife alınacak bir kavram mı?

SAVAŞ’ı bu kadar sıradanlaştırmak, içini boşaltmak size ne kazandırıyor?

Bu mücadeleyi SAVAŞ olarak yaftalamakla PKK’ya yasal bir statü kazandırmak için nerelerden nemalanıyor, nerelerden maaş alıyorsunuz?

Bilmiyor musunuz ki, siz PKK ile yapılan mücadeleye SAVAŞ derseniz, o zaman İmralı canisi Abdullah ÖCALAN’ı bir SAVAŞ ESİRİ statüsüne yükseltmiş olursunuz…

SivriSinekCazBu kundakçı, pusucu, kalleş ve alçak köpek sürüsüne karşı verilen bir SAVAŞ ise, İstiklâl Mücadelesi’ne ne ad vereceğiz?

Eğer Türk Ordusu bir SAVAŞ’taysa, Çanakkale neydi beyler?

SAVAŞ erkekçe yapılır, yüz yüze, süngü süngüye…

SAVAŞ’ı devletler yapar…

SAVAŞ’ın bir hukuku vardır…

SAVAŞ’ta onur vardır…

Birinci Dünya Savaşı’nda rakibi tarafından vurulan uçak pilotu, kendisini vuran düşman pilotunu selâmlar ve ölüme öyle giderdi. Çanakkale’de ölü ve yaralıları toplamak için cephe savaşına ara verildiğinde iki tarafın askerleri birbirlerine sigara tutar sohbet ederdi.

Açıkça görünen odur ki; onur, erdem, adalet, yüksek karakter gibi asil kavramlar PKK’lı teröristlerin semtine bile uğramamıştır… 

Çünkü PKK’lı eşkıya Türk askerinin karşısına çıkmaktan korkan aşağılık kalleş bir çapulcu sürüsüdür. VE ASLA ERKEKÇE DÖĞÜŞMEZ.

O nedenle sizlere sesleniyorum, ey PKK hayranı tatlısu solcuları;

Sizin için önemli olmayabilir ama biz Türkler için vatan kutsaldır…

Biraz, Beşparmak Dağlarını Rum çetelerine dar eden Türk askerinden utanın!

Kunuri’de destan yazan Türk Tugay’ının mücadelesine saygı duyun!

Yoksa 1915’te tek bir mezun veremeyen İzmir, Galatasaray, Konya ve Sivas Liselerinin o mübarek şehitlerinin gazabına uğrarsınız!!!

O nedenle susun, yapabiliyorsanız susun!

Zira konuştukça batıyorsunuz!

 

Uğur GÖRGÜLÜ

21 Ağustos 2015 – Antalya