Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet MAÇOĞLU, önce Ovacık Belediye Başkanı olarak çok güzel işler yaptı. Sonrasında Tunceli İlinin Belediye Başkanı oldu ve insan odaklı, şeffaf belediyecilik anlayışı ile Türkiye’de taraflı tarafsız hemen herkesin dikkatini çekti. Ben kendisinin tekrar Tunceli’de başkan adayı yapılacağını düşünürken bir de baktık ki, Maçoğlu, İstanbul Kadıköy’den başkan adayı olmuş. Böyle bir kararı açıkçası hiç beklemiyordum.

Bunun bence tek bir nedeni olabilir: Fatih Maçoğlu, bilindiği gibi TKP’den yani Türkiye Komünist Partisinden aday olup Tunceli Belediye Başkanı seçilmişti. Peki siz TKP’nin genel başkanının adını biliyor musunuz? Ben bilmiyordum; bu yazıyı yazmak için Google’den baktım. Kemal OKUYAN diye birisiymiş. Bence Maçoğlu adı, partinin önüne geçince, TKP onu yemek için seçilmesi hemen hemen olanaksız olan İstanbul-Kadıköy’den aday yaptı. Bu saçma sapan hareketin gerçekten başka bir açıklaması olmaz. Çünkü bilirsiniz, aşırı sol hareketin içindekiler,  kariyerist tutum içinde, küçük dağları ben yarattım kibrindeki adamlardan oluşur. O nedenle herkes, ‘Ben haklıyım, onlar bana gelsin’ mantığındadır. Türkiye’deki %1-2 aralığında değişen toplam oy potansiyeli için mücadele eden en az 8 parti var ve bunların çoğu da tabelâ partisi halinde . Bu bence dünyanın en büyük dangalaklığı, ama yapı bu, kumaş bu, yapacak bir şey yok.

Aslında tek tek bu partilerin genel başkanlarını dinleseniz, konuşmalarına hayran kalırsınız. O kadar harika cümleler kurar, o kadar inanılmaz analizler yaparlar ki ‘Ulan, bu adamlar Türkiye’nin başına geçse tüm dertlerimizden kurtuluruz’ diye düşünmekten kendinizi alamazsınız. Fiiliyatta ise bunların tüm yapabildiği, çocukça eylemler, sol yumruk havada yürüyüşler, hararetli ve ateşli müthiş konuşmalar ve sokaklara dökülüp slogan atmalardır, o kadar!

Yahu, binbir zorlukla, üstelik de bir ilin belediye başkanlığını kazanmışsınız. Aynı ilde yeniden seçilme şansınız çok yüksek, senin ne işin var Kadıköy’de ya? Hasta mısınız, manyak mısınız? Ama dediğim gibi dert farklı, hesap başka. Ben, Kemal Okuyan’ın için için Maçoğlu’na kinlendiğine yüzde yüz eminim. ‘Ulan bizi ipleyen yok, herife bak ya, gün geçmiyor ki Cumhurbaşkanı gibi tv’ye çıkıyor’ hasetiyle çatır çatır çatladığına kalıbımı basarım. Kadıköy’ün bilerek isteyerek seçildiği de kabak gibi aşikâr. ‘Bir tarafını da yırtsa nasıl olsa seçilemez, bizim balık hafızalı millet de üç beş gün sonra Maçoğlu’nu unutur gider.’ İşte bence TKP’nin stratejisi bu!

Ben aslında Maçoğlu’na şaşırıyorum. Yahu be adam, itiraz etsene, baktın TKP seni zorla Kadıköy adayı yapmak istiyor, istifa edip bağımsız olarak katılsana. Yüzde yüz eminim, Tunceli halkı seni yine seçecektir.

Yani buradan çıkan sonuç şu: Partinin adı ister AKP olsun ister TKP, hiçbir parti başkanı, kendisinden ve partisinden daha fazla tanınmış, daha öne çıkan birini istemiyor.

Ne diyelim yolları açık olsun. Atatürk için övgü dolu sözler söyleyip, o yüce liderin önderliğinde kurulan Cumhuriyet’in TUNCELİ adını verdiği şehre, her fırsatta Dersim diyerek dolaylı yollardan da olsa bölücülere hizmet ettiği için gıcık olduğum Maçoğlu, -olmaz ya-Kadıköy’den başkan seçilirse herhalde bu şirin ilçemize de Kalkedon diye hitap edecektir…

 

Uğur GÖRGÜLÜ

20 Ocak 2024 – Khashuri-Gürcistan