Türkiye şehitlerine ağlıyor

3 Şubat 2020 tarihinde Suriye’nin kuytu bir yerinde sekiz ana kuzusu daha toprağa düştü. Gencecik bedenler, yabancı bir ülkede, orada ne işleri olduğunu bilmeden, birilerinin siyasi ikbal hesapları uğruna pisi pisine ÖLDÜLER. Böyle bir savaşa dahil olmasalardı adını sanını hayatları boyunca hiç duymayacakları o kahrolası İdlib’te canlarını yitiren yiğitler için şimdi “Vatan Sağolsun” diyebilir miyiz? Ya da onları şehit ilân etmekle, etinden et kopardığınız acılı anaları, babaları teselli etmiş, içlerine su serpmiş olabilir miyiz?

HAYIR! YÜZ KERE, BİN KERE HAYIR!

Şimdi tüm Türkiye yas tutuyor. Tutacak elbet. Zaten biz, en çok yas tutmakla ünlüyüzdür. Gidenin arkasından ağlamakta, sızlanmakta, isyan etmekte, orada burada en afili cümlelerle acımızı paylaşmakta, kızacak birini arayıp bulmakta pek mahirizdir. Hayattayken kimsenin sesini duymayız da ölüp gittiklerinde ortalığı velveleye veririz.

Biliniz ki, bu giden canlar ne ilk, ne de son olacak. Üç gün sonra başka ocaklara ateş düşecek, başka anaların yürekleri dağlanacak.Ve bu böyle sürecek…

*************************************

Ne tuhaf, Youtube’ta Dolar-TL analizi yapan bir ekonomist diyor ki,

“Doların 5.90 TL’ye gerilemesi için siyasi ve jeopolitik risklerde iyimser haber akışına ihtiyaç var. Bunun tam tersine bakıldığında da jeopolitik risklerde İdlib gerginliği artmış durumda, saldırılar gündemde ve gördüğünüz gibi iyimser bir haber akışı yok.”

(Bunu iyi bir haber olarak veriyor sanki. Şimdi kimbilir kaç kişi tomar tomar dolarlarının değer kazanması ümidiyle İdlib’te ya da başka  yerlerdeki savaşlarda genç çocukların  ölmesi  için ellerini ovuşturarak dua ediyordur.)

Diğer taraftan küresel bazda bakıldığında coronavirüsten dolayı ölenlerin sayısının 400’lere ulaşması ve İngiltere’de virüsün yeni bir tipinin bulunması da piyasaları ekstradan tedirgin ediyormuş. Dahası küresel düzeydeki ticaret savaşları, Brexitin gerçekleşmesi de bizim çıtkırıldım dolarımızı negatif yönde etkiliyormuş. Tüm bu jeopolitik risklerin olumsuz anlamda artmasıyla dolar önce 6.10’u test edecekmiş (ne demekse bu), sonra da 6.25’i…

Vay be! şu dolara bakar mısınız! Değer kazanması için hastalıktan, doğal felâketlerden ya da savaşlardan dolayı insanların ölmesi gerekiyor. Ne kadar kan, o kadar yüksek değerde dolar. Ne kadar çok ölüm, o kadar çok kazanç…

Eee savaşların, iç çatışmaların, cesetlerin üzerinde yükselen bir ülkenin parası da kandan, ölümden beslenir elbet!!

Şimdi soruyorum:

Sizce fakir fukaranın, hiç kimsenin umrunda olmayan oğulları öldürüldüğünde, sıcacık evlerindeki şişko dolar milyonerlerinin paraları değer kazanıyorsa bu savaşlar biter mi?

Uğur GÖRGÜLÜ

06 Şubat 2020 – Zugdidi (Gürcistan)